17 Mart 2009 Salı

Fransız altyapılarının kalbi: Clairefontaine


Fransa’nın altyapı sisteminin kalbidir Clairefontaine. Bu ulusal seçkinler merkezinde yetişen oyuncular Fransa ulusal takımının geleceğinde önemli roller üstlenir. Futbolun beşiği İngiltere bile Clairefontaine‘den esinlenerek bir proje yaratmıştır. Bu projenin her ne kadar durdurulduğu söylensede, bu durum Fransız altyapı sisteminin başarısını kanıtlayan önemli bir göstergedir. İşte; Fransa altyapı sisteminin en önemli bileşeni olan Clairefontaine:

Clairefontaine

Le Centre Technique National Fernand Sastre (Fernand Sastre Ulusal Teknik Merkezi), sık kullanılan adıyla Clairefontaine, Fransa Futbol Federasyonunun 9 elit futbol akadmisinden biri. Franca’nın Île-de-France bölgesinin en iyi genç yetenekleri bu akedemide toplanıyor ve eğitim alıyor. Fransa genelinde, Clairefontaine dışında her biri kendi bölgesini kapsayan 8 elit futbol akademisi daha bulunuyor. Bunlar, Castelmaurou, Châteauroux, Liévin, Dijon, Marseille, Ploufragan, Vichy and Reims.

Dünyanın en iyi futbol akademisi olduğu konuşulan Clairefontaine, başkent Paris’in 50 km güneybatısında, Clairefontaine-en-Yvelines bölgesinde bulunuyor. Eski İngiltere menejeri Sven-Göran Eriksson bir açıklamasında eğer İngiltere de böyle bir futbol akademisine sahip olursa büyük şampiyonluklar kazanabilir demişti. Akademinin kalitesi, bugüne kadar ortaya çıkardığı Fransız yıldızlar göz önüne alındığında tartışılmaz oluyor. Nicolas Anelka, Louis Saha, William Gallas ve Thierry Henry ‘nin Clairefontaine ‘den yetiştiğini belirtmek gerekiyor.

Clairefontaine, Fransız Futbol Federasyonu başkanı olan ve uzun zaman bu alanda görevler alan Fernand Sastre’nin 1976′da ortaya attığı Ulusal Futbol Merkezi kurulması fikri sayesinde ortaya çıkan proje sonucunda kuruldu. Fransız Futbol Federasyonu (FFF) ulusal akademi için 1982 ‘de Clairefontaine-en-Yvelines bölgesini belirledi. !985 yılında başlanan akademi inşaatı yaklaşık 3 yıl sürdü ve Ocak 1988′de Clairefontaine futbol akademisi hizmete girdi. Fransa’da düzenlenen 1998 Dünya kupasında Clairefontaine, Fransa ulusal takımına ev sahipliği yaptı. Aynı yıl FFF, akedeminin fikir babası Fernand Sastre’nin adını akademiye vererek onu onurlandırdı.

Île-de-France(Paris’i de içine alıyor) bölgesinin en iyi genç yetenekleri yatılı olarak Clairefontaine ‘de eğitim alıyor. 13-15 yaş arasındaki geleceğin yıldız adayları merkezde hem okul eğitimi, hem de futbol eğitimi alıyor. Antremanlar yanı sıra teknik kabiliyetlerin yapılanması için çalışmalar yapılıyor. Merkezdeki birçok genç futbolcu Fransız kulüpleri tarafından izleniyor. Akademide yer alan genç futbolcuların aynı zamanda bağlı oldukları kulüpler var. Hafta içini akademide geçiren gençler, haftasonları kulüplerinin maçlarında oynayabiliyor. Akademinin genç yetenekleri genellikle başarılı bir futbol kariyerine adım atıyor. Clairefontaine arasında Hatem Ben Arfa ve Abou Diaby gibi Fransa’nın en fazla gelecek vadeden oyuncularını yetiştirmeye devam ediyor.

Altyapı Eğitimi

Genç oyuncu eğitimi birçok ilkeye ayrılmış durumda ve hepsi birbiriyle ilişkili bir şekilde akademi öğrencilerine öğretiliyor. Futbol yapılanması aşağıdaki unsurlara ayrılmış:

* Oyuncuların hareketlenmelerini daha hızlı ve daha çabuk seviyeye ulaştırarak daha iyi duruma getirmek.

* Hareketler arasında akılcı ve etkili bağlantılar kurmak.

* Zayıf ayağın kullanılması ve geliştirilmesi,

* Oyuncunun eksik yönlerinin tespiti ve bu açığın kapatılması,

* Psikolojik faktörler

* Medikal (Sağlık) faktörler

* Fiziksel testler

* Teknik yeteneklerin gelişimi

* Yetenek antremanları (top sürme, top kontrolü, paslaşma, topla koşma ve topla göze hoş gelen hareketler)

* Taktiksel antremanlar (top taşımaya yönelik eğitim, topu geriden alıp oyuna sokma, takım arkadaşlarına destek olma, pas verme ve verilen pası takip etme, pozisyon alma ve topsuz alanda yapılması gerekenler)

Clairefontaine’den yetişen yıldızlar

*
Nicolas Anelka
*
William Gallas
*
Thierry Henry
*
Louis Saha
*
Sébastien Bassong
*
Jérôme Rothen
*
Jérémie Aliadière
*
Jimmy Briand
*
Philippe Christanval
*
Franck Dumas
*
Jacques Faty
*
Richard Dutruel
*
Nicolas Maurice-Belay
*
Issiar Dia



*
Mourad Meghni
*
Ricardo Faty
*
Hatem Ben Arfa
*
Vassiriki Abou Diaby
*
Gabriel Obertan
*
Habib Bellaïd
*
Jean-Luc Ettori
*
Pascal Olmeta
*
Grégory Proment
*
Johan Radet
*
Grégory Wimbée
*
Blaise Matuidi
*
Damien Plessis
*
Kemal Bourhani
*
Garra Dembélé

Clairefontaine ‘de uygulanan eğitim sistemi ve yapı ada futboluna da örnek olmuş. İngiltere’nin Clairefontaine benzeri Ulusal Futbol Merkezi kurma planları olduğunu belirtmek gerekiyor. Fransa gelinen noktada altyapı konusunda diğer Avrupa ülkelerini sollamış durumda. Bunun en büyük sebebinin doğru yapılanma olduğunu göz önüne alarak, gerekenlerin bir gün bizde de yapılması umuduyla…

Fransız altyapılarının kalbi: Clairefontaine
26 12 2008

Fransa’nın altyapı sisteminin kalbidir Clairefontaine. Bu ulusal seçkinler merkezinde yetişen oyuncular Fransa ulusal takımının geleceğinde önemli roller üstlenir. Futbolun beşiği İngiltere bile Clairefontaine‘den esinlenerek bir proje yaratmıştır. Bu projenin her ne kadar durdurulduğu söylensede, bu durum Fransız altyapı sisteminin başarısını kanıtlayan önemli bir göstergedir. İşte; Fransa altyapı sisteminin en önemli bileşeni olan Clairefontaine:

Clairefontaine

Le Centre Technique National Fernand Sastre (Fernand Sastre Ulusal Teknik Merkezi), sık kullanılan adıyla Clairefontaine, Fransa Futbol Federasyonunun 9 elit futbol akadmisinden biri. Franca’nın Île-de-France bölgesinin en iyi genç yetenekleri bu akedemide toplanıyor ve eğitim alıyor. Fransa genelinde, Clairefontaine dışında her biri kendi bölgesini kapsayan 8 elit futbol akademisi daha bulunuyor. Bunlar, Castelmaurou, Châteauroux, Liévin, Dijon, Marseille, Ploufragan, Vichy and Reims.

Dünyanın en iyi futbol akademisi olduğu konuşulan Clairefontaine, başkent Paris’in 50 km güneybatısında, Clairefontaine-en-Yvelines bölgesinde bulunuyor. Eski İngiltere menejeri Sven-Göran Eriksson bir açıklamasında eğer İngiltere de böyle bir futbol akademisine sahip olursa büyük şampiyonluklar kazanabilir demişti. Akademinin kalitesi, bugüne kadar ortaya çıkardığı Fransız yıldızlar göz önüne alındığında tartışılmaz oluyor. Nicolas Anelka, Louis Saha, William Gallas ve Thierry Henry ‘nin Clairefontaine ‘den yetiştiğini belirtmek gerekiyor.

Clairefontaine, Fransız Futbol Federasyonu başkanı olan ve uzun zaman bu alanda görevler alan Fernand Sastre’nin 1976′da ortaya attığı Ulusal Futbol Merkezi kurulması fikri sayesinde ortaya çıkan proje sonucunda kuruldu. Fransız Futbol Federasyonu (FFF) ulusal akademi için 1982 ‘de Clairefontaine-en-Yvelines bölgesini belirledi. !985 yılında başlanan akademi inşaatı yaklaşık 3 yıl sürdü ve Ocak 1988′de Clairefontaine futbol akademisi hizmete girdi. Fransa’da düzenlenen 1998 Dünya kupasında Clairefontaine, Fransa ulusal takımına ev sahipliği yaptı. Aynı yıl FFF, akedeminin fikir babası Fernand Sastre’nin adını akademiye vererek onu onurlandırdı.

Île-de-France(Paris’i de içine alıyor) bölgesinin en iyi genç yetenekleri yatılı olarak Clairefontaine ‘de eğitim alıyor. 13-15 yaş arasındaki geleceğin yıldız adayları merkezde hem okul eğitimi, hem de futbol eğitimi alıyor. Antremanlar yanı sıra teknik kabiliyetlerin yapılanması için çalışmalar yapılıyor. Merkezdeki birçok genç futbolcu Fransız kulüpleri tarafından izleniyor. Akademide yer alan genç futbolcuların aynı zamanda bağlı oldukları kulüpler var. Hafta içini akademide geçiren gençler, haftasonları kulüplerinin maçlarında oynayabiliyor. Akademinin genç yetenekleri genellikle başarılı bir futbol kariyerine adım atıyor. Clairefontaine arasında Hatem Ben Arfa ve Abou Diaby gibi Fransa’nın en fazla gelecek vadeden oyuncularını yetiştirmeye devam ediyor.

Altyapı Eğitimi

Genç oyuncu eğitimi birçok ilkeye ayrılmış durumda ve hepsi birbiriyle ilişkili bir şekilde akademi öğrencilerine öğretiliyor. Futbol yapılanması aşağıdaki unsurlara ayrılmış:

* Oyuncuların hareketlenmelerini daha hızlı ve daha çabuk seviyeye ulaştırarak daha iyi duruma getirmek.

* Hareketler arasında akılcı ve etkili bağlantılar kurmak.

* Zayıf ayağın kullanılması ve geliştirilmesi,

* Oyuncunun eksik yönlerinin tespiti ve bu açığın kapatılması,

* Psikolojik faktörler

* Medikal (Sağlık) faktörler

* Fiziksel testler

* Teknik yeteneklerin gelişimi

* Yetenek antremanları (top sürme, top kontrolü, paslaşma, topla koşma ve topla göze hoş gelen hareketler)

* Taktiksel antremanlar (top taşımaya yönelik eğitim, topu geriden alıp oyuna sokma, takım arkadaşlarına destek olma, pas verme ve verilen pası takip etme, pozisyon alma ve topsuz alanda yapılması gerekenler)

Clairefontaine’den yetişen yıldızlar

*
Nicolas Anelka
*
William Gallas
*
Thierry Henry
*
Louis Saha
*
Sébastien Bassong
*
Jérôme Rothen
*
Jérémie Aliadière
*
Jimmy Briand
*
Philippe Christanval
*
Franck Dumas
*
Jacques Faty
*
Richard Dutruel
*
Nicolas Maurice-Belay
*
Issiar Dia



*
Mourad Meghni
*
Ricardo Faty
*
Hatem Ben Arfa
*
Vassiriki Abou Diaby
*
Gabriel Obertan
*
Habib Bellaïd
*
Jean-Luc Ettori
*
Pascal Olmeta
*
Grégory Proment
*
Johan Radet
*
Grégory Wimbée
*
Blaise Matuidi
*
Damien Plessis
*
Kemal Bourhani
*
Garra Dembélé

Clairefontaine ‘de uygulanan eğitim sistemi ve yapı ada futboluna da örnek olmuş. İngiltere’nin Clairefontaine benzeri Ulusal Futbol Merkezi kurma planları olduğunu belirtmek gerekiyor. Fransa gelinen noktada altyapı konusunda diğer Avrupa ülkelerini sollamış durumda. Bunun en büyük sebebinin doğru yapılanma olduğunu göz önüne alarak, gerekenlerin bir gün bizde de yapılması umuduyla…

Fransız altyapılarının kalbi: Clairefontaine
26 12 2008

Fransa’nın altyapı sisteminin kalbidir Clairefontaine. Bu ulusal seçkinler merkezinde yetişen oyuncular Fransa ulusal takımının geleceğinde önemli roller üstlenir. Futbolun beşiği İngiltere bile Clairefontaine‘den esinlenerek bir proje yaratmıştır. Bu projenin her ne kadar durdurulduğu söylensede, bu durum Fransız altyapı sisteminin başarısını kanıtlayan önemli bir göstergedir. İşte; Fransa altyapı sisteminin en önemli bileşeni olan Clairefontaine:

Clairefontaine

Le Centre Technique National Fernand Sastre (Fernand Sastre Ulusal Teknik Merkezi), sık kullanılan adıyla Clairefontaine, Fransa Futbol Federasyonunun 9 elit futbol akadmisinden biri. Franca’nın Île-de-France bölgesinin en iyi genç yetenekleri bu akedemide toplanıyor ve eğitim alıyor. Fransa genelinde, Clairefontaine dışında her biri kendi bölgesini kapsayan 8 elit futbol akademisi daha bulunuyor. Bunlar, Castelmaurou, Châteauroux, Liévin, Dijon, Marseille, Ploufragan, Vichy and Reims.

Dünyanın en iyi futbol akademisi olduğu konuşulan Clairefontaine, başkent Paris’in 50 km güneybatısında, Clairefontaine-en-Yvelines bölgesinde bulunuyor. Eski İngiltere menejeri Sven-Göran Eriksson bir açıklamasında eğer İngiltere de böyle bir futbol akademisine sahip olursa büyük şampiyonluklar kazanabilir demişti. Akademinin kalitesi, bugüne kadar ortaya çıkardığı Fransız yıldızlar göz önüne alındığında tartışılmaz oluyor. Nicolas Anelka, Louis Saha, William Gallas ve Thierry Henry ‘nin Clairefontaine ‘den yetiştiğini belirtmek gerekiyor.

Clairefontaine, Fransız Futbol Federasyonu başkanı olan ve uzun zaman bu alanda görevler alan Fernand Sastre’nin 1976′da ortaya attığı Ulusal Futbol Merkezi kurulması fikri sayesinde ortaya çıkan proje sonucunda kuruldu. Fransız Futbol Federasyonu (FFF) ulusal akademi için 1982 ‘de Clairefontaine-en-Yvelines bölgesini belirledi. !985 yılında başlanan akademi inşaatı yaklaşık 3 yıl sürdü ve Ocak 1988′de Clairefontaine futbol akademisi hizmete girdi. Fransa’da düzenlenen 1998 Dünya kupasında Clairefontaine, Fransa ulusal takımına ev sahipliği yaptı. Aynı yıl FFF, akedeminin fikir babası Fernand Sastre’nin adını akademiye vererek onu onurlandırdı.

Île-de-France(Paris’i de içine alıyor) bölgesinin en iyi genç yetenekleri yatılı olarak Clairefontaine ‘de eğitim alıyor. 13-15 yaş arasındaki geleceğin yıldız adayları merkezde hem okul eğitimi, hem de futbol eğitimi alıyor. Antremanlar yanı sıra teknik kabiliyetlerin yapılanması için çalışmalar yapılıyor. Merkezdeki birçok genç futbolcu Fransız kulüpleri tarafından izleniyor. Akademide yer alan genç futbolcuların aynı zamanda bağlı oldukları kulüpler var. Hafta içini akademide geçiren gençler, haftasonları kulüplerinin maçlarında oynayabiliyor. Akademinin genç yetenekleri genellikle başarılı bir futbol kariyerine adım atıyor. Clairefontaine arasında Hatem Ben Arfa ve Abou Diaby gibi Fransa’nın en fazla gelecek vadeden oyuncularını yetiştirmeye devam ediyor.

Altyapı Eğitimi

Genç oyuncu eğitimi birçok ilkeye ayrılmış durumda ve hepsi birbiriyle ilişkili bir şekilde akademi öğrencilerine öğretiliyor. Futbol yapılanması aşağıdaki unsurlara ayrılmış:

* Oyuncuların hareketlenmelerini daha hızlı ve daha çabuk seviyeye ulaştırarak daha iyi duruma getirmek.

* Hareketler arasında akılcı ve etkili bağlantılar kurmak.

* Zayıf ayağın kullanılması ve geliştirilmesi,

* Oyuncunun eksik yönlerinin tespiti ve bu açığın kapatılması,

* Psikolojik faktörler

* Medikal (Sağlık) faktörler

* Fiziksel testler

* Teknik yeteneklerin gelişimi

* Yetenek antremanları (top sürme, top kontrolü, paslaşma, topla koşma ve topla göze hoş gelen hareketler)

* Taktiksel antremanlar (top taşımaya yönelik eğitim, topu geriden alıp oyuna sokma, takım arkadaşlarına destek olma, pas verme ve verilen pası takip etme, pozisyon alma ve topsuz alanda yapılması gerekenler)

Clairefontaine’den yetişen yıldızlar

*
Nicolas Anelka
*
William Gallas
*
Thierry Henry
*
Louis Saha
*
Sébastien Bassong
*
Jérôme Rothen
*
Jérémie Aliadière
*
Jimmy Briand
*
Philippe Christanval
*
Franck Dumas
*
Jacques Faty
*
Richard Dutruel
*
Nicolas Maurice-Belay
*
Issiar Dia



*
Mourad Meghni
*
Ricardo Faty
*
Hatem Ben Arfa
*
Vassiriki Abou Diaby
*
Gabriel Obertan
*
Habib Bellaïd
*
Jean-Luc Ettori
*
Pascal Olmeta
*
Grégory Proment
*
Johan Radet
*
Grégory Wimbée
*
Blaise Matuidi
*
Damien Plessis
*
Kemal Bourhani
*
Garra Dembélé

Clairefontaine ‘de uygulanan eğitim sistemi ve yapı ada futboluna da örnek olmuş. İngiltere’nin Clairefontaine benzeri Ulusal Futbol Merkezi kurma planları olduğunu belirtmek gerekiyor. Fransa gelinen noktada altyapı konusunda diğer Avrupa ülkelerini sollamış durumda. Bunun en büyük sebebinin doğru yapılanma olduğunu göz önüne alarak, gerekenlerin bir gün bizde de yapılması umuduyla…

Fransız altyapılarının kalbi: Clairefontaine
26 12 2008

Fransa’nın altyapı sisteminin kalbidir Clairefontaine. Bu ulusal seçkinler merkezinde yetişen oyuncular Fransa ulusal takımının geleceğinde önemli roller üstlenir. Futbolun beşiği İngiltere bile Clairefontaine‘den esinlenerek bir proje yaratmıştır. Bu projenin her ne kadar durdurulduğu söylensede, bu durum Fransız altyapı sisteminin başarısını kanıtlayan önemli bir göstergedir. İşte; Fransa altyapı sisteminin en önemli bileşeni olan Clairefontaine:

Clairefontaine

Le Centre Technique National Fernand Sastre (Fernand Sastre Ulusal Teknik Merkezi), sık kullanılan adıyla Clairefontaine, Fransa Futbol Federasyonunun 9 elit futbol akadmisinden biri. Franca’nın Île-de-France bölgesinin en iyi genç yetenekleri bu akedemide toplanıyor ve eğitim alıyor. Fransa genelinde, Clairefontaine dışında her biri kendi bölgesini kapsayan 8 elit futbol akademisi daha bulunuyor. Bunlar, Castelmaurou, Châteauroux, Liévin, Dijon, Marseille, Ploufragan, Vichy and Reims.

Dünyanın en iyi futbol akademisi olduğu konuşulan Clairefontaine, başkent Paris’in 50 km güneybatısında, Clairefontaine-en-Yvelines bölgesinde bulunuyor. Eski İngiltere menejeri Sven-Göran Eriksson bir açıklamasında eğer İngiltere de böyle bir futbol akademisine sahip olursa büyük şampiyonluklar kazanabilir demişti. Akademinin kalitesi, bugüne kadar ortaya çıkardığı Fransız yıldızlar göz önüne alındığında tartışılmaz oluyor. Nicolas Anelka, Louis Saha, William Gallas ve Thierry Henry ‘nin Clairefontaine ‘den yetiştiğini belirtmek gerekiyor.

Clairefontaine, Fransız Futbol Federasyonu başkanı olan ve uzun zaman bu alanda görevler alan Fernand Sastre’nin 1976′da ortaya attığı Ulusal Futbol Merkezi kurulması fikri sayesinde ortaya çıkan proje sonucunda kuruldu. Fransız Futbol Federasyonu (FFF) ulusal akademi için 1982 ‘de Clairefontaine-en-Yvelines bölgesini belirledi. !985 yılında başlanan akademi inşaatı yaklaşık 3 yıl sürdü ve Ocak 1988′de Clairefontaine futbol akademisi hizmete girdi. Fransa’da düzenlenen 1998 Dünya kupasında Clairefontaine, Fransa ulusal takımına ev sahipliği yaptı. Aynı yıl FFF, akedeminin fikir babası Fernand Sastre’nin adını akademiye vererek onu onurlandırdı.

Île-de-France(Paris’i de içine alıyor) bölgesinin en iyi genç yetenekleri yatılı olarak Clairefontaine ‘de eğitim alıyor. 13-15 yaş arasındaki geleceğin yıldız adayları merkezde hem okul eğitimi, hem de futbol eğitimi alıyor. Antremanlar yanı sıra teknik kabiliyetlerin yapılanması için çalışmalar yapılıyor. Merkezdeki birçok genç futbolcu Fransız kulüpleri tarafından izleniyor. Akademide yer alan genç futbolcuların aynı zamanda bağlı oldukları kulüpler var. Hafta içini akademide geçiren gençler, haftasonları kulüplerinin maçlarında oynayabiliyor. Akademinin genç yetenekleri genellikle başarılı bir futbol kariyerine adım atıyor. Clairefontaine arasında Hatem Ben Arfa ve Abou Diaby gibi Fransa’nın en fazla gelecek vadeden oyuncularını yetiştirmeye devam ediyor.

Altyapı Eğitimi

Genç oyuncu eğitimi birçok ilkeye ayrılmış durumda ve hepsi birbiriyle ilişkili bir şekilde akademi öğrencilerine öğretiliyor. Futbol yapılanması aşağıdaki unsurlara ayrılmış:

* Oyuncuların hareketlenmelerini daha hızlı ve daha çabuk seviyeye ulaştırarak daha iyi duruma getirmek.

* Hareketler arasında akılcı ve etkili bağlantılar kurmak.

* Zayıf ayağın kullanılması ve geliştirilmesi,

* Oyuncunun eksik yönlerinin tespiti ve bu açığın kapatılması,

* Psikolojik faktörler

* Medikal (Sağlık) faktörler

* Fiziksel testler

* Teknik yeteneklerin gelişimi

* Yetenek antremanları (top sürme, top kontrolü, paslaşma, topla koşma ve topla göze hoş gelen hareketler)

* Taktiksel antremanlar (top taşımaya yönelik eğitim, topu geriden alıp oyuna sokma, takım arkadaşlarına destek olma, pas verme ve verilen pası takip etme, pozisyon alma ve topsuz alanda yapılması gerekenler)

Clairefontaine’den yetişen yıldızlar

*
Nicolas Anelka
*
William Gallas
*
Thierry Henry
*
Louis Saha
*
Sébastien Bassong
*
Jérôme Rothen
*
Jérémie Aliadière
*
Jimmy Briand
*
Philippe Christanval
*
Franck Dumas
*
Jacques Faty
*
Richard Dutruel
*
Nicolas Maurice-Belay
*
Issiar Dia



*
Mourad Meghni
*
Ricardo Faty
*
Hatem Ben Arfa
*
Vassiriki Abou Diaby
*
Gabriel Obertan
*
Habib Bellaïd
*
Jean-Luc Ettori
*
Pascal Olmeta
*
Grégory Proment
*
Johan Radet
*
Grégory Wimbée
*
Blaise Matuidi
*
Damien Plessis
*
Kemal Bourhani
*
Garra Dembélé

Clairefontaine ‘de uygulanan eğitim sistemi ve yapı ada futboluna da örnek olmuş. İngiltere’nin Clairefontaine benzeri Ulusal Futbol Merkezi kurma planları olduğunu belirtmek gerekiyor. Fransa gelinen noktada altyapı konusunda diğer Avrupa ülkelerini sollamış durumda. Bunun en büyük sebebinin doğru yapılanma olduğunu göz önüne alarak, gerekenlerin bir gün bizde de yapılması umuduyla…
ALINTIDIR-LeFoot

THE ACADEMY





























İngiltere futbolunun en sağlam yapılarından bir tanesi Liverpool'ın Kirkby'de yer alan futbol akademisi "The Academy". Bu okulun son üyelerinden birisi ada futboluna damga vurmaya hazırlanıyor. Ama öncesinde biz bu kurumsallaşmış yapıya bir göz atalım. Michael Owen, Steve Mc Manaman, Robbie Fowler, Steven Gerrard (resimde orta sıra soldan 2. Liverpool'lı) gibi isimleri çıkaran bir dönem Wayne Rooney'in de top koşturduğu Liverpool akademisi ülkenin en önemli yetenek madenlerinden bir tanesi. Akademi sadece Liverpool'a değil, yukarıdaki isimlerden görüleceği gibi İngiltere milli takımının da çok önemli bir altyapı kaynağı. Bu kaynak aynen Ajax'ın alt yapısı gibi düzenli, görevleri belli ve profesyonel bir ekibin bir araya geldiği, gençlerin kademeli olarak yeteneklerini gelişip eğitildiği bir yapıdan çıkıyor. 3 aşamalı bir eğitim sistemi var. İlk önce sayısız aday arasından seçilen gençler "Pre-Academy" adını verilen ve 5-8 yaş arası çocuklardan oluşan bir yapı karşımıza çıkıyor. Burada amaç hem yeteneği çok genç yaşlardan kazandırmak hem de akademiye yeni katılmış antrenörlere eğitim alanı sağlamak. İkinci aşama "Schoolboys" adı verilen 9-16 yaş arası gençlerin yaş gruplarına göre oluşturduğu ve haftada 4-5 saat boyunca okul sonrası akademiye gelip antrenörlerle vakit geçirdiği yapı. Bu kademede yer alan takımların tümü her hafta diğer akademilerin gençleri ile bir maç yapıyor. "Schoolboys" yukarıda saydığımız tüm isimlerin zamanında forma giydikleri takım aynı zamanda. A takıma girilmeden önceki son aşama ise "Scholarship". Burada yetenekleri iyice ortaya çıkan ve kulübün gelecekte A takım için düşündüğü isimler 16-18 yaş arası burs programına dahil ediliyor. Tüm eğitim masrafları karşılanıyor ve antrenörlerle tam zamanlı seanslara devam ediyorlar. Bu arada belirtelim Liverpool akademisinin tek amacı kendi camiasına futbolu yetiştirmek değil. Akademinin İngiltere'nin diğer kulüpleri için oyuncu yetiştirme gibi bir hedefi ve fonksiyonu da var. Liverpool Schoolboys'da eğitim gördükten sonra 10 yaşında Everton'a transfer olan Wayne Rooney bunlardan birisi örneğin. Akademide özellikle burs kazanıp 16-18 yaş arası eğitime alınan futbolculara uygulanan müfredat oldukça yoğun. Kişisel gelişim programları, davranış bilimlerini içeren ve oyuncunun karakterinin gelişimine yardımcı olan dersler, ağırlıklı antrenman programları gibi...



















Okulun son ürünleri, yani Liverpool'ın 2008-09 takımında dikkatimi çeken 2 isim var. Birincisi Hakan Duyan. Watford doğumlu. 16 yaş altı takımının kalecisi idi geçen sene. Bu sene 18 yaş altı takımının hocası Hughie McAuley onu 18 yaş altı takımına aldı. Chris Oldfield ve Deale Chamberlain ile birlikte takımın 3 kalecisinden birisi. Birkaç yıl içinde A takımı zorlaması bekleniyor. Liverpool'ın Şampiyonlar Ligi listesinde Oldfield ve Chamberlain'ın yerine 4. kaleci olarak onun isminin verilmesi önemli bir mesaj. Bu sene 18 yaş altı takımı ile sadece Coventry City maçına çıktı. Türk milli takım yetkilileri onu 19 yaş altı kadrosuna davet ettiler geçtiğimiz aylarda. Kadrodan tanıtacağımız ikinci isim Lauri Dalla Valle. İsmini görünce "yuh be FM" dedim. Football Manager serisinin son 2-3 yılındaki en gözde genç yeteneği belki de. FM 2008'de oyun açıldığında 14 yaşında Finlandiya Ligi takımlarından Jippo Joensuu forması giyiyor. Liverpool onu 2006'da test sürüşü için akademiye çağırdı. Ekim 2007'de Chelsea 1 milyon pound peşin ödeme içeren 3,5 yıllık bir kontrat teklif etti üstelik Liverpool'ın önereceği her rakamın 2 katını ödeme sözü verdi. Ama o 2011 yılına kadar Liverpool ile kontrat imzaladı. Babası mantar ticareti ile uğraşan Loreno Dalla Valle isimli bir İtalyan. Finlandiya'nın gelmiş geçmiş en büyük yetenek adaylarından birisi kabul ediliyor.




















"Akademinin son üyelerinden birisi" dedik yazıyı açarken. Yeni Rooney yakıştırması yapılan bir adam. John Marsden. Celtic ile geçtiğimiz hafta 3,5 yıllık bir sözleşme imzaladı. Liverpool forumlarında onun elden kaçırıldığı için ufak bir öfke var. Her iki ayağını da kullanabilen ve yaşına göre oldukça güçlü bir oyuncu olduğu onu izleyenlerin yorumları. Liverpool Scholoboys ile 1,5 sezonda 51 golün altına imza koymuş bir isim. 2-3 yıl içinde ismini İskoç futbolundan başlayarak duyacağız.
ALINTIDIR-Flying Dutchman

AJAX Altyapısı “De Toekomst”


AJAX Altyapı modeli nasıl işliyor ? |Akademi| 14.11.2008

Dünyanın en fazla tanınan kulüplerinden olan Ajax, çok başarılı ve popüler. Ajax’ın bu kadar tanınmasının en büyük nedenlerinden biri kuşkusuz alt yapıya verdiği önem. Belki de Ajax bu konuda dünyadaki en iyi kulüp.

Hollanda’da yıllardan beri kulaktan kulağa yayılan bir şaka var ki, bu Ajax’ın alt yapısına ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Hollandalı bebeklerin ilk sözü ne anne, ne de baba, Ajax. Bir çok Hollandalı bunu onaylarken, buna kesinlikle karşı çıkan bir gurup var. Onlar tabii ki Ajax’ın en büyük rakibi olan Feyenoord’un taraftarları. Onlar buna inanmak istemeseler de Ajax, Hollanda’nın en başarılı, en ünlü ve popüler kulübü.

Ajax, Amsterdam’da inanılmaz bir şekilde destekleniyor. Tarafsız ziyaretçiler bunun biraz abartıldığını düşünebilirler fakat hayatlarında bir kez bile olsa Ajax’ın ArenA Stadı’nı görmüş olsalar, kesinlikle görüşlerini değiştireceklerdir. Şehrin hemen dışında bulunan stad, dışarıdan bakıldığında spor kompleksinden çok bir uzay gemisine benziyor ve tamamen Ajax kulübüne ait.

ArenA’nın içindeki hemen hemen herşey Ajax’ın renkleri olan kırmızı-beyazla kaplanmış. Kulübün mağazasında, taraftarların hayal edebileceği herşey bulunuyor ve bunlar da Ajax Müzesi’ni ziyaret etmeyi değer hale getiriyor. Burada sadece güzel maçların ve harika gollerin kayıtları yok. Ajaxlı futbolcuların hepsinin fotoğraflarını bulmak mümkün. Ayrıca kulübün 100 yıllık tarihi boyunca kazandığı kupaları ve ödülleri, eski belgeleri, tarihi araç gereçleri yine bu müzede bulabilirsiniz.

AJAX BURADA, AJAX ORADA, AJAX HERYERDE
Kulüp mağazasını ve müzesini ziyaret ettikten sonra asansörle yukarı çıkarak tribünlerdeki yerinizi alabilirsiniz. Stad kapasitesi 51 bin kişi fakat Ajax, bunlardan sadece 43 bin adetini satabiliyor çünkü bu sayının üstüne çıkması yasak. Stadın koridorlarını Cruyff, Neeskens, Hulshoff, Blind, Davids, Seedorf ve Rijkaard gibi yıldızların fotoğrafları süslüyor. Devre arası mı? Sıkılmaya gerek yok. Neden stad içindeki restauranta gitmiyorsunuz? Ajax’ı hatırlatan bir çok şeyi burada da bulabilirsiniz. Ekranlardan, Ajax’ın geçmişte oynadığı harika maçları ve kazandığı muhteşem zaferleri tekrar izleyebilirsiniz.

ArenA’nın içinde çok özel bir yer var. Burasının adı “Soccer World”. Bu yiyecek ve içecek standında Ajax’ın eski yıldızlarının isimlerini taşıyan yemekler yiyebilirsiniz. Bunların arasında en çok satanlar ise “Frank de Boer Hamburgers” ve “Rijkaard’s Caesar Salad”.

İYİ BİR GELECEK BEKLENTİSİ
Ajax’ın sadece ArenA’sı yok. ArenA’dan sadece bir kaç yüz metre uzaklıkta yer alan “De Toekomst” (Gelecek), adlı antreman merkezi gerçekten mükemmel. Bu dev komplekste, 7 adet doğal çim saha, 1 adet yapay çim saha ve Ajax’ın PAF takımının maçlarını oynadığı küçük bir stadyum var. Burası gerçekten de çok düşünülerek seçilmiş bir yer. Çünkü burada antreman yapan gençler ArenA Stadı’nı çok rahat bir şekilde görebiliyorlar ve içlerinden şöyle diyorlar: “Orası, bir gün Ajax’ta profesyonel olarak futbol oynamak istediğim yer”.

60’lardan beri Ajax, alt yapı projelerini çok profesyonel bir biçimde yürütüyor. “De Toekomst”, genç yeteneklerin çok daha iyi ve etkili şartlarda yetişmesini olası kılıyor. 1996 yılından beri faaliyette olan bu kompleksin finansı, Ajax’ın 1995 yılında kazandığı Şampiyonlar Ligi’nden sonra kazanılan extra gelirlerle sağlandı.

“De Toekomst”, on farklı takımdan 160 gence evsahipliği yapıyor ve bu gençlere, yaşıtlarının çoğunun sahip olamadığı şartları sağlıyor. Soyunma odalarının kapılarında, Ajax’ta oynamış ünlü futbolcuların isimlerini taşıyan tabelaları görebilirsiniz. Hiç kuşkusuz ki Ajax’ta oynamış en iyi ve en ünlü futbolcu Johan Cruyff. Kulüp yetkilileri, hala ondan korku ve merakla karışık bir saygıyla bahsediyorlar. Altyapı hocaları onun ismini kullanarak oyuncularını motive ediyorlar. Belki de bu sayede yeni bir “Kral Johan” çıkar.

SADECE EN İYİLER
Fakat zirveye giden yol oldukça uzun ve zorlu, ayrıca acımasız bir rekabet ortamı çocukları bekliyor. Sadece en iyiler Ajax’ta kalabiliyor, hocalarının gözüne giremeyenler ise gitmek zorunda. İyi bir performans göstererek Ajax’a katılmış olan gençler, birinci sınıf bir futbol okuluna başladıklarının bilinci içinde hareket ediyorlar.

Bu şansı elde ettikten sonra onlar için profesyonelliğe giden yol açılıyor. Son yıllarda, De Toekomst’tan mezun olanlar büyük bir aşama kaydederek, profesyonelliğe ilk adımlarını atıyorlar. Geçtiğimiz sezon, bir maçta Ajax’ın ilk onbirinin sekizi altyapıdan gelen futbolculardan oluşuyordu.

De Toekomst’taki gençler oldukça meşguller. Çünkü onlar için sadece çim saha antremankarı yok. Ağırlık salonunda çalışıyorlar, havuzda yürüyorlar, cimnastik salonunda ayak tenisi oynuyorlar ya da diğer bir odada antrenörlerinin anlattıklarını dinleyerek, nasıl daha hızlı koşabileceklerini veya birbirleriyle olan uyumu nasıl daha ileriye götürebileceklerini öğreniyorlar. Eğer içlerinden biri sakatlanırsa derhal masöre veya fizyoterapiste götürülüyor.

Bu okulda sadece en iyi hocalar görev alabilir.
Bu felsefe Co Adriaanse ile birlikte daha da gelişti. Adriaanse, Ajax altyapısında 6 yıl çalıştıktan sonra küçük bir kulüp olan Tillem II Tilburg’un teknik direktörlüğüne getirildi. Adriaanse, Tilburg’un Şampiyonlar Ligi’ne katılmasını sağladığında, herkes hayretler içinde kalmıştı. Birkaç hafta önce ise Ajax’a geri dönerek takımın başına geçti. Şu sıralarda altyapının başında Ajax formasını üçyüzden fazla giyen John van’t Schip var.

De Toekomst’da yetenekleri ve çalışmalarıyla diğerlerinden ayrılan gençler, mutlaka Adriaanse’ye gitmek zorunda. Onun bu hırsı, yetenekli gençleri iyi futbola hazırlarken aynı zamanda onlara Ajax’ın (A) takımına girme şansını veriyor. Hatta bu gençler büyük paralar karşılığında İtalyan, İngiliz veya İspanyol kulüplerine transfer oluyorlar. Son yıllarda yaklaşık olarak 12 adet altyapı futbolcusunu diğer kulüplere satan Ajax bu işten büyük miktarda gelir elde etti.

1995 yılında Avrupa Şampiyonu olan Ajax’ın o günkü 22 kişilik kadrosundan şu an sadece ikisi kalmış durumda. Hollanda’nın eski teknik direktörü Frank Rijkaard, bu konuda şöyle konuştu: “Ajax’ta önemli olan, gençleri çok iyi bir şekilde yetiştirmek ve daha sonra ise onları yüksek transfer bedelleriyle satmaktır. Kulüp, politikası nedeniyle kesinlikle pahalı transfer yapmıyor. Onun yerine kendi yıldızlarını yetiştiriyor ve bunu da yıllardan beri başarıyla sürdürüyor.”

11 YAŞINDAKİLER BİLE ZORLU ÇALIŞMALARA KATILMAK ZORUNDA
De Toekomst’ta, 10 antrenör, yaşları sekiz ila onsekiz arasında değişen gençlerle ilgileniyor. Gençler yaşlarına göre en küçükten (E), en büyüğe (A) kadar sıralanıyorlar.

Her kategoride iki seviye mevcut. Örnek olarak A1 ve A2. A1 gurubunda, A2’ye oranla daha iyi futbolcular yer alıyor. Bu yıl sona ermeden Ajax, F kategorisini de açarak gençleri 6 yaşından itibaren eğitmeye başlamayı planlıyor. Eğer profesyonel olmak istiyorsanız, hiçbir şey erken başlamak kadar iyi değildir.

Ajax’ın altyapısında sadece antrenörler yok. Doktor, 6 masör ve fizyoterapist, 3 kişilik sağlık ekibi ve gençlerin günlük besin ve vitamin ihtiyacını almalarını sağlayan diyet uzmanıyla birlikte gençlerin her ihtiyacını karşılayacak bir ekip kurulmuş.

De Toekomst'taki restaurant:
Öğle yemeği, De Toekomst’taki restaurantta yeniliyor. Ayrıca oyuncuların iki antreman arasında sıkılmalarını önlemek için piyano, bilardo, video oyunları ve masa futbolu gibi ayrıntılar da unutulmamış. Tabi ki duvarları da eski Ajaxlı yıldızların fotoğrafları süslüyor.

Bu okulda asıl hedef, futbolcuların mümkün olduğunca küçük yaşlarda en yüksek performansa ulaşmalarını sağlamak. Maarten Stekelenburg, hem Ajax’ın basın bürosunda çalışıyor, hem de altyapıda D1 takımının antranörlüğünü yapıyor.

Her hafta takımının 2 antremanı ve 2 maçı var. Stekelenburg haftada 20 saatini futbolcularına ayırıyor. Doğal olarak ta öğrencileri Avrupa futbolunun bütün ünlü kulüplerini biliyorlar. Sadece isim olarak değil onlarla maç yaparak, onları daha yakından tanıma fırsatı elde ediyorlar. Bu yılın başında, Barcelona’nın evsahipliği yaptığı turnuvaya katılarak İnter Milan ve Real Madrid gibi dev takımlarla oynama fırsatını elde ettiler.

CRUYFF, VAN BASTEN, KLUİVERT, BERGKAMP
Ajax’ın yıllık bütçesi yaklaşık olarak 45 milyon dolar. Bunun büyük bir kısmı ise altyapıya ayrılıyor fakat ne kadar ayrıldığı açıklanmıyor. Basın Sözcüsü Van Leeuwen, kesin bir rakam vermemekle birlikte bütçenin önemli bir kısmının altyapıya aktarıldığını, ayrıca De Toekomst benzeri iki okulun, Gana ve Güney Afrika’da da açılma planlarının yapıldığını belirtiyor.

Ajax, Gana’da Ashanti Goldfields ve Güney Afrika’da da Ajax Cape Town isimli takımların sahibi. Bu iki kulüpte oynayan yetenekli gençler, eğitimlerini tamamlamak için Amsterdam’a çağırılıyorlar.

3-4-3 SİSTEMİ
Ajax,yıllardan beri 3-4-3 sistemiyle oynuyor. Oyuncuların sırt numaraları ve oyun alanındaki dizilişleri ise şöyle: 1 kaleci, 2 sağ bek, 3 libero, 5 sol bek, 6 ortasahanın sağı, 4 defansa dönük ortasaha, 10 hücuma dönük ortasaha, 7 sağ açık, 9 forvet, 11 sol açık.

Altyapıdaki (D) ve (E) takımları bile bu dizilişle sahada yer alıyorlar. Ayrıca kulüp felsefesini de çok iyi biliyorlar. Ajax, kolektif çabaya ve takım çalışmasının anahtar sözcük olduğuna inanıyor. Her oyuncu oynadığı mevkiye konsantre olmalı ve nasıl oynaması gerktiğini çok iyi bilmeli. Ajax, altyapısındaki futbolcuları iç saha maçlarında top toplayıcı olarak kullanıyor. Top toplayıcılar kendi takımlarında nerede oynuyorlarsa o bölgeye yakın bir yerde duruyorlar ve böylece Ajaxlı yıldızlara bakarak nasıl oynamaları gerektiğini öğreniyorlar.

Normalde oyuncular kendi mevkileri dışında oynamayı pek istemezler. Bu anlayış sonucunda da kulüp, oyuncularının her mevkide oynamalarını beklemez. Bu olaya en güzel örnek geçtiğimiz sezonda yaşandı. Ajax antrenörü Hans Westerhof, ortasahanın solunda ortaya çıkan eksikliği gidermek için takım içinden birini bulmak yerine Ajax’ın 2. takımından bir oyuncu almayı düşündü. Fakat bu oyuncu yeterli kapasiteye sahip değildi. Bunun üzerine Westerhof da A-1 takımında oynayan Rafael van der Vaart’ı takıma aldı. Sadece 17 yaşında olan bu gelecek vadeden oyuncu böylece profesyonelliğe ilk adımını atmış oldu. Daha önce Ajax’ın ikinci takımında bile oynamamış olan van der Vaart, verilen şansı en iyi biçimde kullandı. Sadece bir antremana çıktıktan sonra van der Vaart, 19 Nisan 2000’de Hollanda Birinci Ligi’nde Ajax’ın formasını ilk kez giydi.

Otoriteler, Edgar Davids ve Clarence Seedorf’tan sonra Ajax’ın yeni bir yıldızı daha futbol dünyasına kazandırdığı görüşündeler. Kulüp yönetimi de onlarla aynı fikirde olacaklar ki, van der Vaart’la 6 yıllık kontrat yapmak istiyorlar.

Altyapıya yapılan bunca yatırım mutlaka Ajax’a bir şekilde geri dönüyor. Sürekli olarak genç yetenekleri bularak ortaya çıkartan ve onların birer yıldız olmalarını sağlayan Ajax’ın yetiştirdiği bazı yıldızlar ve oynadıkları takımlar şöyle: Johan Cruyff, Johan Neeskens, Marco van Basten, Frank Rijkaard, Edwin van der Saar (Juventus Turin), Edgar Davids (Juventus Turin), Clarence Seedorf (Inter Milan), Patrick Kluivert, Frank de Boer(Barcelona) ve Ronald de Boer (Glasgow Rangers), Dennis Bergkamp (Arsenal).

Euro 2000 ‘deki Hollanda Milli Takımı’nın yarısı Ajax formasını ya giyen ya da bir zamanlar giymiş olan oyunculardan kuruluydu. Mesela Kluivert Ajax’a geldiğinde 10 yaşındaydı, Denis Bergkamp ilk olarak C1 takımında başladı ve Seedorf A takıma çıktığında henüz 16 yaşındaydı.

Ajax’ın altyapısına girmek binlerce Hollandalı çocuğun hayalini süslüyor. Kulüp yılda üç veya dört kez, 1500 ila 2000 arasında çocuğun katıldığı 3 günlük kurs düzenliyor. Katılan herkese numaralı bir Ajax tişörtü veriliyor. Çok kapsamlı bir testten geçirilen oyunculardan başarılı olanlar birkaç hazırlık maçında oynatılarak tekrar bir testten geçiriliyorlar. Bura da başarılı olanlar Ajax’ın altyapısına katılma şansını elde ediyorlar. Daha sonra ise bu oyuncularla beş veya altı yıllık bağlayıcı niteliği olan kontrat imzalanıyor. Bosman kurallarından sonra gerekli hale gelen bu anlaşmayla, eğer oyuncu sözleşmesi bitmeden bir başka kulübe transfer olmak isterse doğabilecek bonservis problemleri ortadan kaldırılmış oluyor. Eğer futbolcu, kontratı dolduktan sonra ayrılmak isterse Hollanda yasalarına göre top oynadığı her sezon için yaklaşık olarak 11 bin dolar ödemek zorunda.

Ajax, Hollanda’daki genç yetenekleri keşfetmek için 15 kişilik bir ekip kurmuş. Bu yıldız avcıları Hollanda’nın dört bir yanını dolaşarak genç yetenekler arıyorlar ve buldukları zaman da anında kulübe bildiriyorlar. Yıldız avcılarından biri Danimarka’da yaşıyor ve bütün İskandinavya’yı arabayla dolaşarak Ajax için oyuncuları izlemiş. Hatta Güney Amerika’da ve Afrika’da bile Ajax’ın izleme birimleri var.

Ajax altyapısındaki futbolcuların % 95’i Hollanda pasaportu taşıyor. Yurt dışından gelenlere Flamanca öğretiliyor ve mümkün olduğunca çabuk Hollanda’nın yaşam şartlarına uyum sağlamaları sağlanıyor. Uyum evresini daha da kolaylaştırmak ve hızlı hale getirmek için Hollandalı ailelerin yanlarına yerleştiriyorlar.

Ajax’ın altyapı tesislerinde yatılı okul yok. Bu konuda Van Leeuwen şöyle diyor: “13, 14 yaşındaki çocukları aile ortamından uzaklaştırmak onları olumsuz yönde etkiler.” Gençler kendi aileleriyle kalıyorlar ve normal bir okula devam ediyorlar. Okuldan sonra ise Ajax’ın servis otobüsüyle tesislere gidiyorlar. İdmandan sonra ise tekrar evlerine bırakılıyorlar. Kulüp sadece masrafları karşılıyor, oyunculara herhangi bir ücret ödemiyor. Çünkü Hollanda kanunlarına göre, hiçbir futbolcu 18 yaşına kadar bu işten para alamaz.

ARENA RÜYASI
Ajax, gençlerin okuldaki performansına büyük önem veriyor. Eğer içlerinden biri derslerinden futbol yüzünden geri kalırsa onun arayı kapatması için Ajax gerekli olan herşeyi yapıyor, gerekirse özel öğretmen tutuyor. İki yıl önce Amerika’da, Dallas’ta bir turnuvaya katılan futbolcuların derslerinden geri kalmaması için kafilede bir de öğretmen vardı ve uçuş boyunca öğrencilere ders anlattı ve daha sonra ise bir buçuk saatlik bir yazılı imtihan yaptı.

Van Leeuwen “Biz onların futbolda olduğu kadar kendilerini zihinsel alanda da geliştirmelerini istiyoruz. Üzerilerindeki baskı oldukça fazla özellikle en küçüklerinin” diye konuştu. Ajax sadece iyi futbolcu yetiştirmekle ilgilenmiyor, onların aynı zamanda iyi birer öğrenci olmalarını da istiyor. Derslerini asan veya okulda kötü davranışlarda bulunanlar geçici bir süre idmanlara ve maçlara çıkamıyor. Eğer bu süre içinde bir gelişme göstermezse kulüpten ayrılmaları isteniyor.

Bu Ajax’ta disipline verilen önemi gösteriyor. Her futbolcuda bir kural kitabı var ve onları nelerin beklediğini biliyor. Örnek olarak, cep telefonu kullanmak, küpe ve kep takmak yasak. Bu kurallardan birini halk içinde çiğneyen olursa, bunun Ajax’ın geleneklerine ve imajına zarar verdiği düşünülüyor. İlk önce yazılı olarak uyarıldıktan sonra eğer aynı şeyi tekrarlar veya uygunsuz davranışlarda bulunursa kulüple ilişkisi kesiliyor.

Bununla beraber, disiplinsiz davranışlara çok az rastlanıyor. Bu süpriz olmasa gerek. Kim dünyadaki en iyi futbol okulundan atılmak ister ki? De Toekomst’taki ana düşünce okuldan başarıyla mezun olarak profesyonelliğe ilk adımı atmak. ArenA da ikiyüz, üçyüz metre ilerde bir itici güç olarak herzaman gençlerin gözünün önünde.

www.ntvmsnbc.com'dan alınmıştır.

RENNES ALTYAPISI


Fransa futbolcu yetiştirmek konusunda Avrupa’nın en önde gelen ülkelerinden biri. Ülkedeki neredeyse tüm takımların çok iyi sistemlerle çalışan altyapıları var. Verim üst düzeyde… Fransa, Avrupa’nın en iyilerinden biri iken, Fransa’nın kendi içinde de bir en iyisi var. Bu ne Lyon, ne Bordeaux, ne de Marsilya’nın altyapısı… Rennes takımının altyapısı son 3 yıldır ülkenin en iyi altyapısı seçiliyor ve son 5 yıldır altyapıya çok önemli bir öncelik veren Rennes takımı bunun meyvelerini ufak ufak alıyor.

Rennes akademisinden yetişen en dikkat çekici oyuncu, şu anda Fransa Ligue 1′in en gözde oyuncularından Yoann Gourcuff… Gourcuff, bu sezon Bordeaux’ta müthiş bir performans sergiledi ve bonservisini Rennes’ten alan Milan’a sezon sonunda dönüp dönmeyeceği merak konusu. Milan’dan kiralık olarak Bordeaux takımında oynayan Gourcuff’un sözleşmesindeki 15 milyon euro’luk satın alma opsiyonunu bilmeyen zaten yoktur.

Stephane Mbia, Rennes altyapısından yetişen bir diğer üst düzey oyuncu… Özellikle bu sezon çok iyi bir performans sergileyen Mbia’nın sezon sonunda İngiltere’den birçok talibi olacağı konuşuluyor. Ortasaha da oynayan Mbia, şu an Fransa liginin de en iyi orta saha oyuncularından biri.

Fransa’nın en gözde forvet oyuncularından Jimmy Briand, Rennes altyapısından yetişen en yetenekli oyunculardan ve şu an Rennes takımının en değerli oyuncusu. Sezon başında Paris Saint Germain, Briand’ı transfer edebimek için uzun süre uğraş vermişti. Briand, Fransa milli takımının yeni nesil forvet adayları içinde de potansiyeli en yüksek olan oyuncuların başında geliyor.

Rennes altyapısından önceki yıllarda yetişen oyuncular arasında; Mickaël Silvestre, Anthony Réveillère, Etienne Didot, Jacques Faty, Grégory Bourillon, Ousmane Dabo, Stéphane N’Guema Simon Pouplin ve Sylvain Wiltord gibi önemli oyuncular var. Altyapının başındaki isim ise, Patrick Rampillon. Futbolu Rennes’te bırakan Rampillon, hemen ardından antrenörlük hayatına Rennes takımında adım atmış. “Sözler ve işler arasındaki doğru denge” sözlerini sarfediyor Patrick Rampillon, Rennes altyapısını tanımlarken. Rennes bütçesinin sadece %10 ile yürütülen altyapıdan yetişen oyuncular, Rennes as takımının neredeyse yarısını oluşturuyor. Bu durum işlerin ne kadar doğru yürüdüğünün bir göstergesi belkide.

Patrick Rampillon, yaklaşık 20 yıldır Rennes kulübünde çalışıyor ve 1987′deki as takım teknik direktörlüğü dışında hep altyapıyla ilgilendi. Rampillon, Rennes’te bulunduğu dönem içerisinde birçok başkan ve teknik direktör ile çalıştığını ancak 2002′den beri işlerin bir başka yürüdüğünü vurguluyor ve “2002′den beri yaptıklarımızla, söylediklerimiz arasında bir fark olmadı.” diyor. Gerçektende 2002 yılından sonra Rennes altyapısı seviyesini bir adım daha yukarı taşıdı ve hızlı adımlarla Fransa’nın en iyi futbol akademisi seviyesine yükseldi. Rampillon, takımın % 50 ’sinden fazlasının altyapıdan yetişen oyunculardan oluşmasını hedeflediklerini ve bunu altyapı politikalarına da dahil ettiklerini de söylüyor.

1901 yılında kurulan Rennes takımı 90 yılı aşkın süre içinde Fransa’nın çok önemli, baskın bir takımı olamamıştı. Rennes’in ivme kazanması 1998 yılında kulubü, aynı zamanda Rennes taraftarı da olan zengin işadamı François Pinault satın almasıyla gerçekleşti. Pinault takımın başına gelmesinin hemen ardından altyapının önemine dikkat çekti ve Rennes genç akademisini yapılandırdı. François Pinault ile başlayan yükseliş hemen etkisini gösterdi ve hemen bir yıl sonra Rennes ilk kez Avrupa kupalarına katıldı. O sezon Rennes, UEFA Intertoto Kupası finaline kadar yükseldi ve finalde Juventus karşısında maçı kaybetti. 2004-05 ve 2006-07 sezonlarında Rennes Ligue 1′i 4. sırada bitirerek tarihinin en iyi derecelerini almıştı.

Altyapının işleyişine dönecek olursak, Patrick Rampillon bireysel çalışmanın önemine dikkat çekiyor. Rampillon, altyapıdaki öğrencilerinin güçlü ve zayıf noktalarını belirlemek için çalışmalar yaptıklarını ve genç oyuncuların tespit edilen eksikliklerini gidermek için bireysel çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. Rampillon, temel teknik ve taktik uygulamaların tüm yaş gruplarına uygulandığını söylüyor. Ancak altyapı çalışma felsefelerinin iki unsurdan oluştuğunu, bunların da “Bireysel Çalışma” ve “Décloisonnement” olduğunu belirtiyor.”Décloisonnement” yöntemini, 14 yaşaltı takımı oyuncularının, 16 yaşaltı takımındaki oyuncularla oynaması ve böylece eksikliklerini erken yaşlarda farketmeleri olarak tanımlıyor Rampillon. Böylece, genç oyuncularının eksikliklerini hızlıca giderdiklerini ve gelişim kaydettiklerini belirtiyor.

Rennes altyapısının başarısının sırlarından biride, çok geniş bir genç oyuncu veritabanı üzerinde çalışmaları. Ülke genelinde 8 direktör ve 25′e yakın gözlemci Rennes için genç oyuncuları gözlemliyor ve sürekli veritabanı güncelleniyor. Hafta içi ve haftasonu maçlarında izlenen oyuncuların nasıl performans gösterikleri sürekli veritabanına işleniyor ve Rennes bu gözlemler sonucunda altyapısına küçük yaşlardaki yetenekli oyuncuları katıyor.

Rennes altyapısı bu kez, bugüne kadar yakalamadığı kadar iyi bir jenerasyon ile geliyor. Rennes altyapısının yeni nesilinden Fransa’nın gelecekteki en iyi oyuncuları çıkabilir. CFA (Championnat de France Amateur) ve Fransa’nın en prestijli gençler turnuvası Gambardella Kupasında çok başarılı sonuçlar alıyorlar. Rennes’in altın nesil gençlerinde, Damien Le Tallec, Yohann Lasimant, Yacine Brahimi, Yann M’Vila, Kévin Theophile Catherine, Hicham M’Laab ve Yoan Pivaty gibi çok önemli genç yetenekler var. Damien Le Tallec ve Yacine Brahimi ‘nin isimleri Fransa’da şimdiden çok fazla konuşulmaya başlandı. Bu iki oyuncunun çok özel yetenekler oldukları belirtiliyor. Rennes bu jenerasyonun A takıma adaptasyonunu, sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilirse, Fransa’da önümüzdeki yıllara damgasını vurabilir.
ALINTIDIR-LeFoot